Özellikle kış aylarında su içme oranı hayli azalıyor. Oysa vücudun fonksiyonlarını sürdürebilmesi için suyun hayati önemi var. Tokluk hissi vererek kilo almayı önleyen su, tükettiğimiz besinlerin sindirimi, emilimi, zararlı maddelerin vücuttan atılması, vücut ısısının hep aynı seviyede kalması, asit- baz dengesinin sağlanması gibi görevleri de yerine getiriyor.
Uz. Dr. Özgür Mollaoğlu, suyun bir başka özelliğine daha dikkat çekiyor. Beynin yüzde 90’ının su olduğuna vurgu yapan Mollaoğlu, su içerek baş ağrısının bile giderilebileceğini söylüyor.
İnsan ve doğa için suyun önemine vurgu yapmak ve bu konuda insanları duyarlı hale getirmek amacıyla 22 Mart, ‘Dünya Su Günü’ olarak kutlanıyor. Dünya Su Günü öncesi, suyun insan hayatındaki yerine değinen Uz. Dr. Özgür Mollaoğlu, yararları ve tüketilirken dikkat edilmesi gereken noktalar konusunda bilgi verdi.
“Su bireyin en temel ihtiyacıdır. Eksikliği, önemli sağlık sorunlarına neden olmaktadır.“ diyen Mollaoğlu, su içmenin doygunluk hissi verdiği ve kilo vermeye yardımcı olduğunu söyledi.
Mollaoğlu, “Sabah kalkar kalkmaz, gece yatmadan içilen bir bardak su, tokluk hissi açısından önemlidir. Su içerek idrarla yağ atma düşüncesi ise yanlış bir inanıştır. Suyun zayıflatıcı etkisi yağ bakımından değil, verdiği tokluk hissinden kaynaklanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Baş ağrısının önemli sebeplerinden birinin susuzluk olduğuna dikkat çeken Mollaoğlu, “Beynin yüzde 90’ı sudan oluşmaktadır. Bu nedenle susuzluğun ilk belirtileri beyin fonksiyonlarında ortaya çıkmaktadır. Oluşan baş ağrısı ilaç kullanmaya gerek kalmadan sadece su içmekle bile tedavi edilebilir.” dedi.
Mollaoğlu suyun diğer faydalarını da şöyle sıraladı: “Ne kadar çok su tüketilirse, yaşlanma belirtileri o kadar geç ortaya çıkar.
Kalpte ritim sorunlarının daha az yaşanmasını sağlar.
Saç dökülmesini ve kepeklenmeyi önler.
Kabızlığa iyi gelir.
Vücut direncini artırır.
Böbreklerin daha rahat çalışmasına yardımcı olur.”